Nazgul Binekleri


Nazgul Binekleri 


Nazgullar’ın kanatlı binekleri. Nzagul Binekleri’nin kanat açıklıkları ve kendileri muazzam büyüklükte olup, her kuştan daha büyüklerdi. Kanatları, kemiklerinin arasına gerilen deriden ibaretti ve tüyleri yoktu ama uzun boyunları ve gagaları vardı. Kanatlı tayflar leş gibi kokar ve korkunç çığlıklar atarlardı.

Nazgul binekleri, tamamen benzemese de, pterodactyl (soyu tükenmiş uçan bir hayvan) ile benzer özellikleri taşırlardı ve bir şekilde Üçüncü Çağ’da hayatta kalabilmiş olan tarih öncesi yaratıklardı.

Sauron onları besledi ve Nazgulların ölümcül binekleri yaptı.

Kardeşlik, bineklerden birine 23 Şubat 3019’da rastladı. Orklar tarafından saldırıya uğradılar ve orkların üstlerinden geçen karanlık bir silület gördüler. Legolas bir ok ile yaratığı vurup öldürdü fakat binicisi kıl payı ile kaçmayı başardı. Frodo, onun, kendisini devamlı takip eden Nazgûllar’dan biri olduğunu hissetti.

Yüzüklerin Efendisi : Iki Kule demiş ki
"Kanatlı Haberci!" diye bağırdı Legolas. "Onu Sarn Gebir'in Üzerinde Galadriel'in yayı ile vurdum ve gökyüzünden indirdim. Bizi korku içinde bırakmıştı. Neyin nesidir bu yeni dehşet?"

"Oklarla yok edemeyeceğiniz bir şey," dedi Gandalf. "öldürdüğün onun bineğiydi yalnızca, iyi iş başardın; ama Süvari kısa bir süre sonra yeni bir binek buldu.”


Frodo ve Sam Emny Muil’de korkunç Nazgûl çığlığını iliklerine kadar hissettiler. Ölü Bataklıklarda, Sam ve Frodo Kara Kapılara doğru giderken, bir Nazgûlbineği ile onları büyük bir hışımla arıyordu. Gollum dehşete kapıldı ve çok ürktü. Sam, Gollum’a kötü bir şeyler olduğunu sezdi. Daha sonra art arda birçok Nazgûl görüp dehşete kapıldılar, fakat Nazgûllar onları göremedi.

Yüzüklerin Efendisi : Iki Kule demiş ki
"Tayflar!" diye ağladı. "Kanatlanmış tayflar! Her şeyi, her şeyi görürler. Onlardan bir şey gislenen Beyas Yüs'e lanet olsun! Onlar da O'na her şeyi anlatır. O görür, O bilir. Ah gollum, gollum, gollum!" Ay kaybolup Tol Brandir'in gerisin de batıya kayıncaya kadar ne yerinden kalktı, ne de kımıldadı.

O andan itibaren Sam, Gollum'da yeniden bir değişiklik his gibi oldu. Daha bir dalkavuk, daha bir sözde dost olmaya başla ama Sam zaman zaman onun gözlerinde garip bir bakış yakalıyor özellikle de Frodo'ya bakarken; bir de, eski konuşma alışkanlığına daha sık döner olmuştu. Aynca Sam'in içinde büyümeye başlayan bir endişe daha vardı. Frodo yorgun, bitap denecek kadar yorgun görünüyordu. Bir şey söylemiyordu, aslında hemen hemen hiç konuşmuyordu.


Aynı gün Pippin, Gandalf uyurken, gizlice Palantire baktı. Kısa süre sonra kanatlı tayf, Dol Baran’a doğru uçtu. Gandalf hemen Pippin’i aldı ve Gölgeyele’yi büyük bir hızla Minas Tirith’e doğru sürdü.

Pippin ve Beregond Mart 9’da, Minas Tirith’in duvarlarındaydılar ve Güneş ışığını bile keserek geçen bir şey gördüler.

Ertesi gün Faramir ve adamları, 5 tane kanatlı tayf tarafından kovalanıyorlardı fakat Gandalf, atını dışarı doğru sürdü. Hiç beklemeden, asasından bir ışık süzmesi çıkardı ve Nazgûl hızla kaçıp uzaklaştı. Bu sayede Faramir şehre kaçabildi.

Pelennor Çayırları savaşında, Cadı-Kral, savaş alanına bineği ile birlikte geldi. Rohirrimlerin atları dehşete kapılarak bir o yana bir bu yana kaçmaya başladı. Theoden’in atı Karyele öldürüldü ve Theoden düştü. Kanatlı tayf, Karyele’nin vücüdüna büyük pençesini geçirdi. Eowny, amcasına olandan sonra, Cadı-Kral’a sinirlendi. Yaratık, Cadı-Kral’a kafa tuttuğu için Eowyn’e saldırdı, ama Eowyn, yaratığın kafasını gövdesinden ayırdı. Ardından Eowyn ve Merry, Cadı-Kral’ı büyük zorluklarla öldürdü. Savaştan sonra binek, yakıldı ve küle döndü...

Kara Diyar Mordor’da Frodo ve Sam, Barad Dur’a doğru uçan bir kanatlı tayf gördü. Cadı-Kral’ın ölümünü bilmemelerine rağmen Nazgûlların, Sauron için endişelendiklerini fark eden Sam’in kalbinde umut yeşerdi.

Kalan binekleri, Kara Kapılar’ın önünde Batının Halkı’nı, öldürmek için kullandı Karanlık Lord. Lakin tam o sırada Frodo ve Sam, Gorgoroth düzlüğünde, yollarında ilerliyorlardı. Binekler, Kara Kapılar Savaşında ( Morannon Savaşı ), savaş alanını kuşattılar ve hiç kimseye acımayacaklardı. Lakin hesaba katılmayan bir şey vardı.

Frodo yüzüğü yok ettiğinde, binekler, Kıyamet Dağı’na doğru yöneldiler ama zaman sandıklarından çok daha geçti... Yüzük, Dağın lavlarında eriyip gitmişti. Nazgûllar ve binekleri, dağın alevleri içine daldılar ve kaybolup gittiler…